balaban
Yaşanmış Bir Hayat öyküsü

Balaban

Bir gece önce 11 fişekte 11 çulluk vurmanın keyfiyle 22 yeni sıkı oldurdum. Arkadaşlarıma; bu gece 22 tane vuracağım göreceksiniz diyerek meydan okuyordum.

Tekirdağ ın Saray ilçesine bağlı Bahçeköy e giden avcılar Balaban Alabalık Tesislerini mutlaka uğramıştır. İşletme sahibi Rahmi Balaban eski avcılardan. Bir av sonrası yemek yerken masamıza gelip av sohbetimize katıldı. Bu esnada avı neden bıraktığını ve başından geçen olayları anlattı. Rahmi ağabeyin anlattıkları o kadar çok ilginçti ki bunları bütün avcıların bilmesini istedim. Bu amaçla anlattıklarını kendi ağzından yazıya dönüştürdüm.

rahmi balaban

Rahmi ağabey, soyadının anlamı gibi İri vücutlu, gürbüz cüsseli biri. Şu an 65 yaşında.

Şimdi onun ağzından dinleyelim avcılık hikayesini;


Bir gece önce 11 fişekte 11 çulluk vurmanın keyfiyle 22 yeni sıkı oldurdum. Arkadaşlarıma; bu gece 22 tane vuracağım göreceksiniz diyerek meydan okuyordum. Gecenin olmasını sabırsızlıkla bekliyordum. Hava kararmış köyde herkesin evlerine geçildiği vakit, Ormanın o ürkütücü sessizliğinde karanlık patikadan ilk açmaya geldiğimi fark ettiğimde kafa lambamı yakıp yemlenen çullukları ararken, aklımda hep 22 tane çulluk vurmak var. Açmada parıldayan iki göz ararken gördüklerim karşısında kanımın çekildiğini hissediyorum. Bir aslan yattığı yerden bana bakıyor. Kafa, erkek aslan kafası gibi yeleli fakat alt dudağı aynı insanların ki gibi aşağı doğru sarkmış. Kendimi toparlamaya çalışıyorum bizim buralarda aslan bulunmaz ki. Işığı kapatıp tekrar açıyorum. Aslanın sarkık dudağı oynuyor. Gözlerim bedenine doğru inince korkudan titrediğimi fark ediyorum. Aslan başının altında çıplak bir kadın bedeni çayırın üstüne uzanmış. Başı aslan, bedeni çıplak bir kadın bedeni görünümünde olan bu yaratık, sarık dudağıyla başıyla bana geri dön der gibi işaret ediyor. Açmayı nasıl terk ettiğimi hatırlamıyorum. Köyün ışıklarını gördüğümde bildiğim bütün duaları sıralayarak evin yolunu tutuyorum. Titreyerek girdiğim yatakta aslanın sarkan dudağı gözümün önünden hiç gitmiyor. Karışık düşünceler içinde kendi kendime söyleniyorum; sen kimsin ki 22 tane çulluk vuracağım diye iddiaya giriyorsun. Allahın verdiği canı sen mi alacaksın. Allahın sana bir işareti bu, gece karnını doyuran hayvanı gözüne ışık tutup öldürüyorsun yaradan buna razı gelmiyor. Bu düşünceler içinde uykuya dalıyorum. Sabah kalktığımda yaşadıklarımı ilk eşimle paylaşıyorum. İlk ona söylüyorum avı bıraktığımı. Bir daha gece ava gidersem Allah benim cezamı versin diyorum. Köy kahvesinde 22 çulluk vuracağım diye girdiğim iddia umurumda bile değil. Sabah kahvede kimsenin benimle dalga geçmesine fırsat bırakmadan başından geçenleri bir çırpıda anlatıyorum. Bu bana tanrının bir işareti ben avı bırakıyorum. Bir daha gece ava gidersem Allah benim cezamı versin diyorum. O zamanlar bunlar benim gerçek duygularım.

balaban bahce

Bu olaydan sonra 10 yıl hiç ava gitmedim. Ama bizim buradalar da o zamanlar gece ışıkla çulluk avlamak yaygın. O zamanlar gençlikte var. Aradan geçen onca zamandan sonra yaşadıklarımın etkisi de azaldı. Ve ben on yıl sonra yeminimi unutup bir gece arkadaşımla yine tepe lambasıyla çulluk avlamaya çıktık. Ava yeni başlamıştık daha ilk açmaya girdiğimizde dümdüz yerde yürürken elimdeki tüfeğim akıl almaz bir şekilde patladı. Bir anda vurulduğumu hissettim. Patlayan tüfeğim ayak parmaklarımı kökünden koparmıştı. Allah bana gece avlanmamam konusunda her türlü işareti ve toleransı gösterdi. Yeminimi tutmadığım için beni cezalandırdı ama canımı bağışladı. İnsan genç iken bazı şeylerin farkında olamıyor. Yaş 65 olunca olayları değerlendirmek daha kolay oluyor. Gece avcılığı iyi bir avcılık değil. Aradan geçen onca yıldan sonra keşke yapmasaydım diyorsun ama! Pişmanlık kopan parmaklarımı geri getirmiyor ki! Yaşadıklarımı Avcı kardeşlerime anlatıyorum ki herkes kendince bir ders çıkartsın diye. Artık et için avcılık yapmaya gerek yok. Kasaptan et alıp yemek daha ucuz. Avcıların kendine sorması lazım ben neden öldürüyorum diye. Ben yaşadığım bunca olaydan sonra avcılığa yinede karşı değilim. Ancak bu işi yarışma havasına sokmamak lazım. Maalesef bazı avcılar arkadaşı 3 vurmuşsa o 5 vurmak istiyor. Yaban hayvanları azaldı. Hırslı değil vicdanlı olmak lazım. Doğanın keyfini çıkarmak lazım.

bahçeköy balaban kır lokantası

Rahmi ağabeyin anlattıklarından umarım herkes kendine düşen payı çıkartır. Eğer birgün yolunuz Bahçeköy e düşerse Mutlaka Balaban Alabalık Tesislerine uğrayın. Ailece yemek yiyebileceğiniz lokantasında alabalık haricinde deniz balıkları da mevcut. Çünkü Kıyıköy tesise 10 km mesafede. Ayrıca köfte ve et çeşitleri de mevcut. Araba jantından yapılmış odun sobasının başında oturup kestane pişirip yemenin keyfi bir başka oluyor.

Tüm avcılara kazasız belasız avlar dileğiyle.

NEDİM ÇALIM
1 OCAK 2008

Balaban: 1. İri vücutlu, gürbüz cüsseli (kimse). 2. Çakırdoğan adlı Yırtıcı kuş