hatasız kul olmaz
 

HATASIZ KUL OLMAZ

"Hatasız Kul Olmaz" Orhan Gencebay'ın bu şarkısı birden aklıma takıldı. Siz bakmayın bazılarının arabeskçi deyip küçümsediğine her şarkısında felsefi bir anlatım vardır. Bu şarkısı da bugün tam bana uydu. Şimdi nerden çıktı bu diyorsunuz, sabredin anlatacağım.

Sitenin seçme yazılar bölümünde başka yerlerde yayınlanan avcılıkla ilgili yazılara yer verdiğim hepinizin malumu. Buradaki asıl amacım siteyi ziyaret edenleri kişisel düşüncelerim dışında da bilgi sahibi yapmak. Yayınladığım yazarların içinde görüşlerine katılıp, katılmadıklarım var. Bu da çok doğal. Farklı düşüncedeki bu insanlara saygı duyuyorum. Bundan böyle burada sadece saygı duyduğum insanların yazılarına yer vereceğim. Saygıyı hak etmeyen ve saygınlığını yitirenleri de çıkartacağım. İtiraf etmeliyim demokrat davranmak adına sitede yazı ve yazar seçerken hata yaptım. Bugünden itibaren bu yanlışı bir daha yapmayacağım.

"Hatasız Kul Olmaz"
Büyük adamsın be Orhan abi.

İleri ülkelerdeki Çağdaş avcılık; bireysel düşünce ve çözümlerin, topluma dayatılmasının sonuçları değil, kollektif aklın ürettiği çözümlerin sonucudur. Herkes benim istediğim gibi olmalı, benim istediğim gibi davranmalı, tek doğru benim dediğimdir, en iyisini ben bilirim gibi yaklaşımlar, çağdaş insan yaklaşımı olmadığı gibi sağlıklı olmayan ruhsal durumunda göstergesidir.
Tehdit baskı ve korkutmaya dayalı şahsi düşüncelerini vakıf adı altında kurumsallaştırarak, devletin davranışlarına yön vermeden öte, bizzat devletin gücünü kullanma arzusu içinde olanlarla ağız dalaşına girmek yerine, yasaların tanıdığı hakları kullanarak gereğini yapmak daha akılcı bir yol diye düşünüyorum.

Sevgili avcı dostlarım şundan kimsenin şüphesi olmasın, bizim avcılıkla sadece gönül bağımız var. Avcılıkla para bağı olanların tehditleri bizi korkutamaz ve yıldıramaz.

Birey veya sivil toplum kuruluşu olarak yetkilileri yasal görevlerini yapmaya davet etmekle, yasaları, yetkililerle birlikte uygulamaya kalkmak ve onları yönetmek veya yönlendirmek istemek arasında fark vardır.

Sitelerinde yaptıkları av denetimlerini anlatanların ve yine bazı avcıları yakın takibe alarak istihbarat çalışması yaptıklarını beyan edenlerin bunları hangi yasal dayanakla yaptıkları, kısa sürede gerekli yerlerden sorulacağından kimsenin şüphesi olmamalıdır.

Habertürk'te Yalçın Doğan'la ilgili iki yazı yayınlandı. Yalçın Doğan'ın neden birdenbire avcılığa merak sardığını öğrenmiş olduk. Dışişlerinde önemli mevkide diplomat bir haber kaynağı varmış. Bu kaynak kişi avcılıkla çok ilgiliymiş. Sızdırdığı bilgilerin karşılığı olarak, Yalçın Doğan da hiç anlamadığı avcılık konusunda köşesinde yazıyormuş. Merak ettik durduk dışişlerindeki bu diplomat kimdir diye! Merakımız pek uzun sürmedi. Diplomat kişi, teknede uçmayan gazeteye cevap olarak internette yayınladığı yazıyla kendini ele verdi.

Diplomat kişi kafayı takmış ayının şeyine.
Ne yaparsın insanoğlu bir tuhaf.
Takar mı takar.
Can bu!
Onunda canı ayının şeyini çeker mi çeker.

Neyse şaka bir yana benim bu ortamdaki varlık nedenim; Türk avcılığının çağdaş bir düzeye erişmesi için katkı sağlamaktır.
Benim kişisel kavgalarda işim yok. Varsın o kavgayı Habertürk'le Yalçın Doğan ve haber kaynağı diplomat yapsın. Biz kendi işimize bakalım.

Nedim ÇALIM
05/Şubat/2006